Sosyal Değişim İçin Psikologlar: Manifesto (2019)


Psychologists for Social Change
Çeviren: Berk Yaşuk

Bizler inanmaktayız ki ruh sağlığı (mental health) yalnızca bireylerin içinde olan ve de bireylerin kendi sorumluluğunda olduğu bir şey değildir. Bunun yerine biz, her bireyin duygusal iyi-oluşunun sosyal olarak üretilen bir şey olduğunu düşünüyoruz. Bir topluluk olarak hepimizin birbirimizi gözetme sorumluluğu vardır.

Tasarruf politikaları ve artan sermaye eşitsizliğinin bu ülkedeki insanların ruh sağlığı ve duygusal refahı üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu biliyoruz. Bu hasarı iyileştirmeye başlamak için yalnızca tekil çözümler temin etmekten daha fazlasını yapmamız, aynı zamanda duygusal zarara daha az yol açacak bir toplum yaratmaya yönelik çalışmamız gerekiyor. Ayrıca, farklı tiplerimizin, kombinasyonlarımızın ve ayrıcalık derecelerimizin de etkilenişimizin yollarına ve kapsamına tesir ettiğini biliyoruz.

İklim çöküşü ve ekolojik krizin yarattığı artan riskin, dünya genelinde bireyin ve toplumun fiziksel ve zihinsel sağlığını etkilediğinin, tüm bunlardan kayıp ve travma yönünden en çok acı çekenlerin bu hasara en az katkıda bulunan ötekileştirilmiş topluluklar olduğunun bilincindeyiz.

Biz, National Survivor and User Network (Ulusal Sağ Kalan ve Kullanıcı Ağı) ve Kindred Minds kullanıcı gruplarının manifestolarından ve Tasarruf Politikalarının Psikolojik Etkisi (The Psychological Impact of Austerity) başlıklı bilgilendirme raporunda (2015) yer alan sağlıklı bir toplumun beş göstergesinden yararlandık.

Manifestomuz, psikolojik olarak sağlıklı bir toplumun bu 5 niteliği kullanılarak hazırlandı; faillik (agency), güvenlik (security), bağ (connection), anlam (meaning) ve güven (trust). Bizler, hem tasarruf politikalarından ve sağlıksızlıktan kurtulmamıza hem de bizi hasta etmeyip sağlıklılığı olanaklı kılan bir topluma doğru hareket etmemize yardımcı olabilecek politikaları dile getiriyoruz. Bu manifestonun yanında, sağlık eşitliğini garanti altına almak için Sağlık Eşitliği Enstitüsü’nün (Institute of Health Equity) “Adil Toplum Sağlıklı Yaşamlar” (Fair Society Healthy Lives) raporunun tüm politik ilkelerini uygulamayı istiyoruz.

Faillik (Agency)

Faillik, kişinin kendi hayatı üzerinde kontrol sahibi olma ile karar verme ve geleceği şekillendirme gücüne sahip olmaya dair öznel hissidir. İnsanların yaşamlarının, topluluklarının ve çevrelerinin birçok boyutu -yoksulluk, kaliteli çalışma ve karar alma süreçlerine anlamlı katılım da dahil olmak üzere- onların algılanan faillik düzeylerini besler. 

İnsanların faillik kapasitelerini desteklemek için:

* Politika ve kamu hizmetlerinin geliştirilmesi, tasarımı ve sunumunda ortak üretim ve anlamlı katılım içkin hale getirilmelidir. Ataerkil, didaktik veya cezalandırıcı kamusal hizmetlerin kişileri güçsüz kıldığı ve onların faillik hislerini azalttığı bilinmektedir.

* Ruh sağlığı alanında, sıkıntı ve yetersizliğe dair sosyal model uygulanmalıdır. (Sosyal model, sıkıntı veya yetersizliğin bireylerin içinde yer almaktan çok bunların toplumun organize olma şeklinden kaynaklandığı anlamına gelir).

* İnsanların zihinsel sağlık ve duygusal refahı üzerindeki bağlamsal etkilerin ve güç süreçlerinin muğlaklaştırılmasında psikoloji endüstrisinin bir bütün olarak (teori, araştırma, uygulama) suç ortaklığı ele alınmalıdır.

* İnsanların kendi açmazlarına dair kavrayışlarına saygı göstererek, bilinçli seçim desteklenmelidir. Bu, geniş bir ranjda uzun-süreli terapileri ve gerçekten ulaşılabilir ve ihtiyaçları yeterli şekilde karşılayabilecek olan diğer müdahaleleri de kapsayacak şekilde uygun alternatif tedavilerin garanti altına alınmasını içerir.

* Bireysel olduğu kadar toplumsal nedenlere eğilmek için sistematik olarak çalışan ruh sağlığı uygulayıcıları ile beraber psikolojik sıkıntı ve iyi-oluşun sosyal modelinden yararlanan topluluk psikolojisi yaklaşımları kamusal hizmetlerin içinde anaakımlaştırılmalıdır.

Güvenlik (Security)

Güvende hissetmek, mutlu ve sağlıklı bir insan olmanın merkezinde yer alır. Maddi güvenlik, örneğin güvenli barınacak yer ve öngörülebilir bir gelirin olması, ruhsal sağlık için koruyucudur. Çocukların duygusal güvenlik hissini ve güvenli bağlanmalarını geliştirebilecekleri çevreler yaratmak hayat boyu psikolojik sağlamlık ve iyi-oluş için sağlam zeminler sağlar.

Maddi ve duygusal güvenlik için etkin bir şekilde mücadele veren politikalar istiyoruz. Bunlar:

* Sosyal yardımların mevcut halindeki yeniden-tahakkuk ettirmenin sonlandırılması da dahil, Universal Credit’i sonlandırarak ve kimsenin muhtaç hale gelmemesini sağlayacak bir sistem yaratarak sosyal yardım kesintilerinin, Universal Credit’in ve yaptırımlarının ruh sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerini kapsayan sosyal yardım sistemindeki güvencesizliğin üzerine eğilmelidir. Evrensel Temel Hizmetler (Universal Basic Services) ve Evrensel Temel Gelir (Universal Basic Income), finansal güvenliğin herkes için desteklenmesinde rol oynayabilecek potansiyel ekonomi politikaları olarak araştırılmalıdır.

* Okullarda gençlerin duygusal refahları ve ruh sağlıkları ile ilgili krizin üzerine gitmelidir. Özel Eğitimsel İhtiyaçlar’ı (Special Educational Needs, SEND) uygun şekilde finanse ederek okullarda çocukların hayatlarının geri kalanını önemli ölçüde etkileyecek sınavlara son verir; uygun şekilde finanse edilen, gerçekten kapsamlı bir eğitim sistemi oluşturur. Gençlerin OFSTED’e (The Office for Standards in Education, Children's Services and Skills) yazdıkları mektupta talep ettikleri gibi, okulları korku yerine gerçek öğrenmeyi desteklemeye teşvik etmek için OFSTED’i kaldırır veya kökten bir biçimde yeniden düzenler.

* Çocukların ruh sağlığı sadece okulda terapist bulundurmakla ilgili değildir. Yetişkinler gibi çocukların da ruh sağlığı, kendileri ve aileleri daha sağlıklı bir toplumda yaşadıklarında daha iyi olacaktır.

* Ruh sağlığı ve iyi-oluşun üzerindeki konut güvensizliği ve konut krizinin etkisini ele almalıdır. Bu doğrudan, kurulların gerçekten uygun fiyatlı konutlar inşa etmesini sağlayacak yasaların getirilmesini içerebilir. Kiracıların korunması ve kiralamayı daha güvenli hale getirecek kira kontrolleri gibi diğer politikaları uygular.

* Güvencesiz istihdamı sonlandırmalı ve tüm işlerde geçinmeye yetecek gerçek ücretin ödendiğinden emin olmalıdır.

Bağ (Connection)

Diğerleriyle olan bağ temel bir insani ihtiyaçtır ve insanlar sosyal dışlanmayı acı verici olarak deneyimlerler. İnsanlar, başkalarıyla daha fazla temasları ve birliktelikleri olduğunda, duygusal refah için koruyucu olan daha büyük bir bağ ve aidiyet hissi deneyimlerler. Doğayla olan ilişki de ayrıca bizim psikolojik sağlığımız için önemlidir ve bütün toplumlar yeşil alanlara veya açık hava faaliyetlerine eşit şekilde erişememektedir.

Toplum, kişilerin bağlılık ve aidiyet kapasitelerini desteklemelidir, örneğin şu yollarla:

* Toplum genelinde demokrasinin, katılımın ve ortak üretimin sadece ruh sağlığı ve sosyal bakım hizmetlerinde değil, aynı zamanda işyerlerinde ve topluluklarda da teşvik edilmesi yoluyla. 

* Topluluğa ait ve topluma yönelik faaliyetlere, gruplara ve işletmelere önemli miktarda kaynak yatırımı yaparak, topluluk ve kamu alanlarının mevcut ve ücretsiz kullanılabilir olduğunu garanti altına alarak, topluluklarımız içindeki yalnızlık krizinin üzerine eğilmekle. Toplu taşıma araçlarının tamamen erişilebilir, ucuz ve özellikle kırsal alanlarda yeterli teminatının sağlanmasıyla.

* Toplumumuzda artan eşitsizliği ele alarak ve Evrensel Temel Hizmetler/Gelirler (Universal Basic Services/Income), dört-günlük çalışma, istihdam hakları ve herkes için konut tedariki gibi çeşitli ekonomik önlemlerle, ücretli işlerde harcamaya zorlandığımız zamanı azaltarak birbirimizle bağ kurma kapasitemizi kalkındırır.

* Okuldan başlayarak geç yetişkinlik dönemine kadar yaşam süresi boyunca açık hava faaliyetlerini teşvik ve finanse edip doğayla kurduğumuz bağı destekler. Tüm toplulukların erişmesi ve kullanması için yeşil alan bulunduğunu garanti altına alır. Halk sağlığı eğitimi yoluyla, sağlığımız ve refahımız için gerekli olan doğal ve yeşil alanların önemine ve bunun iklim krizi gibi sorunlarla bağlantısına dair tanıtımlar yapar.

* Doğayla ve doğal dünyayla bağ kurma yoluyla topluluk iyi-oluşunu artırma kapasitemizi korumak istiyorsak, iklim krizini ele almanın kritik önemini destekler.

Anlam (Meaning)

Anlamlı bir hayat yaşayabilme kabiliyeti -ister iş, ister ilişkiler, ister yaratıcı arayışlar aracılığıyla olsun- iyi-oluşun merkezinde yer alır. Bir amaç, anlam ve umut duygusuna sahip olmak, ruh sağlığı sorunlarından kurtulmanın merkezinde yer alır ve aynı zamanda zorluklar karşısında da koruyucudur.

Değerli bir hayat yaşama kapasitesini artırabilecek politikalar:

* Uber ve Deliveroo gibi platformlarda çalışanlar gibi güvencesiz işlerde ve sahte serbest mesleklerde çalışanların istihdam hakları da dahil olmak üzere, istihdam haklarını geliştirerek, uygun ücret ve çalışma koşullarını garanti altına alarak anlamlı ve iyi nitelikli işi teşvik eder.

* Bu, sağlık ve sosyal bakım çalışanlarının ruh sağlığı ve duygusal iyi-oluşu krizi üzerine; işlerine uygun ücretlerin ödenmesini, tüm çalışanların işyerlerinin işleyişi ve kendi rolleri üzerinde anlamlı bir söz sahibi olmalarını, iş yüklerinin yönetilebilir ve ulaşılabilir olmasını sağlayarak gidilmesini içermelidir.

* Ebeveynler ve aile üyelerine bakanlar da dahil olmak üzere toplumda başkalarının bakımını yapanlara anlamlı destek sağlar.

* Evrensel Temel Hizmetler, Evrensel Temel Gelir veya dört-günlük çalışma gibi, ücretli işlerde harcanması gereken zamanı azaltan politikalar, insanlara anlamlı bir hayat yaratmaları için daha fazla zaman verebilir.

* Aşırı tüketimciliğe öncelik veren baskın anlatıdan farklı olarak başarılı bir yaşam için alternatif bir anlatı sağlar. Bu, birbirimizle ve doğal dünyayla olan ilişkimiz sonucunda elde ettiğimiz anlam ve aidiyet duygusunu içerebilir. Doğal dünyanın korunması ve iklim değişikliği gibi konulara katılım, baskın anlatıdaki bu değişiklikleri destekleyebilir. Tüketime dayalı anlatı tarafından daha az yönlendirilen ve doğayla daha fazla ilişkili olan birey ve topluluklardaki olumlu yönde artmış ruh sağlığı çıktılarının altını çizer.

Güven (Trust)

Güven; bireylerde, topluluklarda ve toplumda iyi oluşun kritik bir bileşenidir. Daha eşit ve sosyal olarak birbirine bağlı toplumların birbirlerine güvenen vatandaşları vardır. Daha fazla güven veren toplumlarda yaşayan insanlar, daha yüksek seviyelerde öznel iyi-oluşa, daha düşük düzeyde ruh sağlığı tanılanmalarına ve bir dizi başka olumlu sosyal ve sağlık çıktılarına sahiptirler.

İnsanların güven kapasitelerini desteklemeye yardımcı olan ve aşağıdakileri içerebilecek politikalar talep ediyoruz:

* Ruh sağlığı alanında, bağımsız hizmet alan gruplarına ve hizmet alan merkezli araştırma ve müdahalelere fon sağlar. NHS (National Health Service) hizmetlerine ve araştırmalarına yönelik herhangi bir hizmet kullanıcısı tavsiyesinin bağımsız olmasını sağlamak için bu tavsiyelerin kurum içi hizmetten ya da kullanıcı temsilcilerinden ziyade bağımsız olarak finanse edilmiş olduğunu garanti altına alır.

* Bir “Irk eşitsizliği komisyonu” kurarak, kurumsal ayrımcılığı ele alarak ve “düşmanca çevrenin” tüm veçhelerini sona erdirerek, Siyahi ve etnik azınlıklardan (Black and Minority Ethnics [BME]) bireylerin ruh sağlığı ile ilgili olarak yüz yüze geldikleri çoklu dezavantajların üzerine eğilir

* Tasarruf politikalarının en ötekileştirilmiş toplulukları en çok etkilediğini kabul eden kamu kurumlarının, bu toplulukların güvenini geri kazanmak için çok çalışması gerekmektedir.

***

Bu manifestonun psikologlar ve İngiltere'deki ruhsal sağlığı ve refahı önemseyen herkes tarafından, önümüzdeki seçim sırasında ve sonrasında, demokratik sürece katılarak politikacılarımızın sorumluluklarının hesabını tutmak için kullanabileceğini umuyoruz.

Yerel seçim kürsülerinize (parlamento adaylarının halktan gelen soruları yanıtladığı) gidin, meslektaşlarınızla konuşun, gazeteye yazın, eylem haftamızda yer alın ve kendinizi duyurun.