Görüş II • Salgın Zamanlarında Dayanışmayı Örgütlemek:
Farklı Grup ve Kurumlar, Farklı Deneyimler •
Niyaz Uslu
Röportajı Haz. Özge Güdül
Merhaba, bu süreç bizim için ne zaman
başladı diye düşündüğümde 14 Mart tarihi aklıma geliyor, çünkü bizim
gündemimize bu tarihle girdi. Lambdaistanbul birkaç ayda bir yaptığı dayanışma
partilerinin gelirleri ve üye aidatları ile giderlerini karşılıyor. Son
partimizi 5 Ekim’de gerçekleştirmiştik ve vergi borcu, muhasebe borcu, stopaj
vergisi derken 14 Mart ‘Mart Kedileri Partisi’ iptal kararı bizim için pek
kolay olmadı. Elbette maddi gelirin yanı sıra partiler; bizlerin yan yana
geldiği, dayanıştığı, sosyalleştiği alanlar olarak da önemli. LGBTİ+’ların son
yıllarda, özellikle de Lambdaistanbul Kültür Merkezi’nin kapanmasının ardından,
gündüz sosyalleşebileceği alanlar kısıtlandığı için gece hayatında, partilerde
bir araya gelebildiğini ve sosyalleşebildiğini de eklemek gerek. Covid-19’a
yönelik ilk önlemlerin alınmaya başlandığı günlerde partiyi iptal ettik ve
bununla birlikte Mart ayı etkinlik takvimimizde planladığımız etkinlikleri de
online gerçekleştirme kararı aldık. Daha önce kullanımına aşina olduğumuz
jitsi uygulamasını denemeye karar verdik ve Mart ayında kalan beş etkinliği
online gerçekleştireceğimizi, katılımcıların ise e-posta üzerinden iletişime
geçmesini duyurduk. Bu sürece düşündüğümüzden daha hızlı ve kolay adapte
olabildik. Nisan ayı etkinlik takvimini hazırlarken etkinlik sayılarımız iki
katından daha fazla olmuştu bile! Bu arada, yapamadığımız partinin yerine, bir
destek çağrısında bulunduk ve ihtiyacımız olan miktarı topladıktan sonra bir
kutlama etkinliği gerçekleştirdik. “Lambda’yla Zaman Tüneli” isimli canlı yayın
etkinliğini organize ederek 1993’ten beri Lambda’yla yolu kesişen 10 gönüllünün
anlatılarını paylaştığı bir Youtube canlı yayınıyla Lambda tarihinde bir ilki
gerçekleştirdik! :)
Lambdaistanbul
karşıcinsellik ve ikili cinsiyet sistemi dayatmasından arınmış bir geleceğe hep
birlikte kavuşma hedefinde olan bir sivil toplum örgütü. Bunun için yaşamdaki
ayrımcılıklara müdahale ederek dönüşüm yaratmaya çalışmak, LGBTİ+lar olarak
yaşadığımız sorunlara çözüm aramak, kendi aramızda dayanışmayı örgütlemek ve
LGBTİ+lara yönelik olumsuz bakış açılarını değiştirmek gibi amaçları(mız) var.
Yani, Lambdaistanbul’un 1993 yılından beri süregelen faaliyetlerinde öncelik
hep özneleri bir araya getirmek, deneyim paylaşımları, dayanışmayı örgütlememek
ve büyütmek olmuştur. Bu sebeple de pandemi sürecindeki önceliğimiz de
etkinliklerin devamlılığını sağlayabilmek ve LGBTİ+’lar olarak bir araya
gelmeyi sürdürmekti.
2002-2016 yılları arasında
sabit bir mekânı olan örgütümüzde her yıl 300′ün üzerinde söyleşi, film gösterimi ve açılma sohbeti vb.
içerikte toplantılar yapılıyordu. 2019 yılında, Şişli Ortak Deneyim Atölyesi,
70’e yakın etkinliğimize ev sahipliği yaptı. Bu yıl ise, pandemi süreci
öncesinde 22 etkinliğimizi Şişli Ortak Deneyim Atölyesi’nde gerçekleştirmiştik.
Etkinliklerin online
düzenlenmesi Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinden katılımcıların da
erişimine açık hâle gelmesini sağladı. Hem farklı örgütlerin katılımcılarıyla
dayanışmaya yaradı hem de farklı alanlarda çalışanlar ve etkinliklerimize
gelemeyenler için önemli bir kolaylık sağladı. Bununla birlikte birçok
arkadaşımız ve gönüllümüz de ailelerin yanına dönmek zorunda kaldıkları için ya
etkinliklerimize katılamıyorlar ya da sadece dinleyici olarak katılıp konuşmak
yerine yazarak iletişim kuruyorlar. Barınma, kentsel kamu hizmetlerine erişim
ve güvenlik konularında dezavantajlı grupların ayrımcılığa daha fazla maruz
bırakılmalarıyla da bu süreçte maalesef daha fazla karşılaşır olduk. Ailesiyle
yaşayan ya da ailesinin yanına dönmek zorunda bırakılan lgbti+’lara yönelik
şiddeti önleyecek, tasfiye edecek ya da onları şiddetten koruyacak mekanizmalar
olmadığı için sürecin bu yönü her birimizi olumsuz yönde etkiliyor, çözüm
arayışları için elbette farklı örgütlerle dayanışmaya devam ediyoruz, fakat son
günlerde Diyanet İşleri Başkanı’nın nefret söylemi ile hedef hâline
getirilmemizin ardından gelişen süreç bizleri bir yandan da güçlendirici
politikalar üretmeye teşvik ediyor. Bu bir paradoks sanki. 23 Nisan’da Kadıköy
Kent Konseyi lgbti+ Meclisi’nin çağrısıyla yapılan #LGBTİÇocuklarVardır hashtag
kampanyası binlerce kişinin çocukluk fotoğrafını ve anılarını paylaşmasıyla
evlerimize kapandığımız bu günlerde güçlendirici olmuştu. Hemen ertesi gün Ali
Erbaş’ın yaptığı açıklamalar, ardından hükümet yetkililerinin ve de en son
Cumhurbaşkanı’nın Ali Erbaş’a destek açıklaması ve nefret söylemini ifşa ettiği
için Ankara Barosu’na soruşturma açılması, tehdit edilmeler, linç ve nefret
kampanyaları, CEDAW’ın ve İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması… Bütün bu
süreç, yalnızlaştırma politikası üzerinden, dayanıştığımız ve güçlendiğimizde
hedef gösterildiğimiz bir hâle geliyor, fakat 23 Nisan’da yürütülen kampanya
ülke gündemine etki ettiğimizin de göstergesi oldu.
Mayıs ayında çok daha yoğun
bir etkinlik takvimi ile devam edeceğiz. Lgbti+ camiada henüz pek konuşulmamış
ve görünmez olan, bu sebeple Nisan ayında gerçekleştirilen ‘bi+’ ve ‘non binary’
buluşmaları katılımcıların talebi üzerine bir süre her ay yapılmaya devam
edecek. Bununla birlikte ayrımcılıkların kesişimselliğini dert edindiğimiz bu
yıl (Lambdaistanbul’un 2020 temasını görünmez deneyimlerin görünür kılınması
üzerine planladık); işitme engelli lgbti+’larla bir araya geldik, birlikte
politika üretmek için bu buluşmaları devam ettirmeyi planlıyoruz. Bu sebeple
Nisan ayı boyunca gerçekleştirilen işaret dili atölyesi, Mayıs ayında da daha
fazla katılımcıyla devam edecek. Yanı sıra, trans erkek ve trans kadınlara
yönelik buluşma gerçekleştirilecek. Kitap incelemeleri, makale okumaları, özne
buluşmaları, deneyim paylaşımının olduğu cumartesi sohbetleri, İngilizce
konuşanlara yönelik gerçekleştirilen tea & talk buluşmaları yine
Mayıs ayında da devam edecek…
Bu buluşmalar nefes
alabildiğimiz ve dayanışabildiğimiz, birbirimizi güçlendirebildiğimiz,
sorunlarımız üzerine konuşup çözüm aradığımız alanlar olarak pandemi sürecinde
de devam edecek ve ne yanlış ne de yalnız olduğumuzu pekiştirecek politikalar
üretme konusunda fayda sağlayacaktır.