Psikologlar için LGBTİ’lerle (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) Çalışma Kılavuzu


Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP)


T
ODAP tarafından Ekim 2017’de yayınlanan “Psikologlar için LGBTİ’lerle Çalışma Kılavuzu”nun Önsöz’ünü bültenin bu sayıdaki dosya konusuna uygun oluşu itibariyle yayımlıyoruz. Kılavuzun tümünü okumak ve indirmek için şu linki kullanabilirsiniz: 
https://drive.google.com/file/d/0B1GoQ3VaadJ9eldWRnNyRU9pSUU/view

***
LGBTİ’ler[1] (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) ruh sağlığı alanında çalışan meslek gruplarının (psikologlar, psikiyatristler, psikolojik danışmanlar, pedagoglar, sosyal hizmet uzmanları, vb.) sık karşılaştıkları bir grup. LGBTİ hareketinin güçlenmesiyle, LGBTİ’lerin maruz kaldıkları fiziksel ve psikolojik şiddet ve hak arama mücadeleleri çok daha görünür olmaya başladı. LGBTİ’lerin ruh sağlığı çalışanlarıyla karşılaşması ise bu mücadele tarihinden çok daha eskiye dayanıyor. Çok az sayıda toplum ve kültür dışında, LGBTİ’ler çoğu zaman “hastalıklı, ucube, genel ahlaka tehdit” olarak algılandı ve çeşitli telkin ve tekniklerle “normalleştirilmeye, düzeltilmeye” çalışıldılar.

Çeşitli “uzmanlar” ve “kitaplar”, LGBTİ’leri değişmeleri gerektiğine, değişimin mümkün olduğuna ve bu değişimi sağlayabilecek şeyin kendileri veya kendi önerdikleri yöntemler olduğuna dair vaatlerde bulunmaya başladılar. Çocuklarının “normalleşmesini” isteyen aileler veya Türkiye’de eşcinsel, biseksüel ve/veya trans/interseks olmanın zorlukları karşısında güçsüz ve yenik hisseden ve kendileri de “normalleşmek” isteyen LGBTİ’ler bu “uzmanlar”ın kapısını çalmaya başladılar, bazen kapı kapı dolaştılar, değişme umudu satan tüccarlara, enerjilerini, hayallerini, iç dünyalarını, ekonomik kaynaklarını teslim ettiler. LGBTİ hareketinin güçlenmesiyle birlikte, LGBTİ’lerin ruh sağlığı çalışanları tarafından maruz bırakıldıkları şiddet ve ayrımcılık da görünür olmaya başladı. Çünkü ruh sağlığı çalışanları olarak bizler de içinde yaşadığımız toplumun homofobik değer ve tutumlarından azade olmayabiliyoruz. Bununla birlikte zamanla (özellikle 1970’lerden itibaren) tıp, sosyal bilimler ve psikoloji bu konuları tartışmaya başladı. Normal, anormal, cinsel kimlik, cinsel yönelim, cinsellik ve cinsiyet gibi kavramları tartışırken, bu toplumda büyümüş ve bu toplumun pek çok değerini içselleştirmiş olan bizler de kendi öğretilerimizi, değerlerimizi, önyargılarımızı ve bu değerlerin mesleki uygulamalarımıza etkilerini ve mevcut meslek etiğimizi sorgulamaya başladık. Aktivistlerden, sosyologlardan, felsefecilerden, antropologlardan, siyaset bilimcilerden, ekonomistlerden bize süzülenlerle, mevcut psikoloji anlayışımızı ve uygulama biçimimizi sorgulamaya başladık. 

Pek çok aile, çocuklarında gördükleri (hâkim normların dışında kalan) çeşitliliklerden ve/ya farklılıklardan kaygıya kapılıp, onları “değerlendirip değiştirmeleri” için bu alanda çalışan kişilere başvurabiliyor. Hâkim normların dışında olmanın getirdiği zorluklarla mücadele eden pek çok yetişkinin de kendi arzusuyla, değişme ve/ya “normalleşme” beklentisiyle ruh sağlığı çalışanlarıyla temas kurduğunu biliyoruz. Bazen de kendi cinsiyet kimlikleri ve yönelimleriyle mutlu bireylerin, cinsiyet kimliklerini ve yönelimlerini tartışmaya açmak için değil, sadece toplumda maruz kaldıkları ayrımcılık ve diğer şiddet türleriyle mücadele etme sürecinde girdikleri psikolojik zorlanmalar için ruh sağlığı çalışanlarına başvurduklarını biliyoruz. Bu başvurularda LGBTİ’ler ve aileleri, toplumda karşılaştıkları önyargı, ayrımcılık ve psikolojik şiddetle, çoğu zaman okullarda, hastanelerde, görüşme odalarında da karşılaştılar. Bizler de aldığımız eğitimlerle, bazen de sadece deneyimlerimizden süzülen sağduyumuzla düşe kalka yol almaya çalıştık. Hatalar yaptık, incittik, yaraladık, çoğu zaman farkında bile olmayarak. 

Toplumsal dayanışmayı, ezilen gruplarla dayanışmayı, mesleki dayanışmayı ve psikolojide eleştirel perspektifi kendine ilke edinmiş TODAP’ın da bu konuya ilgisiz kalması elbette söz konusu olamazdı. Bu kılavuz, sadece LGBTİ’lerin alanda karşılaştıkları ayrımcılık ve diğer şiddet türlerini görünür kılmayı ve yok etmeyi hedeflemiyor; ayrıca, eğitimleri boyunca bu konuları tartışma/öğrenme fırsatı bulamamış olan ve bu nedenle LGBTİ’lerle mesleki alanda ilk kez karşılaştıklarında deneyimsizlik, şaşkınlık, çaresizlik hisleri yaşayan meslektaşlarımızla da dayanışmayı, onları güçlendirmeyi hedefliyor. Bu kılavuz detaylı bir müdahale veya terapi kılavuzu değildir; daha ziyade LGBTİ’lerle çalışacak ve/ya çalışmakta olan psikologlara, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dair temel kavramları, görüşme ilkelerini ve güncel bakış açılarını aktarmayı ve ayrıca psikoloji alanında var olan homofobik yaklaşım ve uygulamaları sorgulatmayı hedefleyen bir giriş niteliğindedir. Konu hakkında daha derinleşmek isteyen meslektaşlarımız, kılavuzun sonunda Önerilen Okumalar bölümünde sıralanan okumalardan faydalanabilirler. Bu çalışmanın, insanla karşılaşan, insanla çalışan diğer ekip arkadaşlarımızın (doktorların, psikiyatristlerin, psikolojik danışmanların, öğretmenlerin, sosyal hizmet uzmanlarının, vb.) çalışmasını da kolaylaştıracağını umuyoruz. 

Bu çalışma, TODAP üyesi bir grup psikoloğun kolektif ürünüdür. Bununla birlikte, LGBTİ aktivistler de bu çalışmada yer almalıydı. Çünkü hakikate ulaşmanın yolu öncelikle öznelerin sözünü dinlemekten geçer. Psikologlar “ortalama” insan psikolojisini, ruhsallığını ve davranışların çalışma mekanizmalarını kabaca bilebilirler. Ancak her öznenin ve grubun hikayesi biriciktir ve psikologların işi bu hikayeleri anlamak ve kişilerin yolculukları boyunca onların yürüyüşünü kolaylaştıracak birer eşlikçi olmaktır. Bu çerçevede, bize deneyimleriyle destek veren LGBTİ örgütlerine (Lambdaistanbul, Kaos GL ve SPoD) ve öznelere dayanışmaları için teşekkür ediyoruz. Ayrıca kılavuzun basımına sağladığı maddi destek için İstanbul Tabip Odası’na da teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Bu kılavuzun, LGBTİ’lerle çalışan psikologların mesleki uygulamalarında onlara eşlik ederek işlerini kolaylaştırmasını ve daha önemlisi LGBTİ’lerin de adil, etik ilkelere bağlı, güvenilir ve destekleyici bir ruh sağlığı hizmeti almalarında etkili olmasını umuyoruz. 

Kılavuz Yazarları:
Arife Gökçeoğlu, Banu Bülbül, Burcu Ovacık, Damla Gürkan, Doğa Eroğlu, Efsun Sertoğlu, Ezgi Toplu Demirtaş, Ezgi Tuna, Melek Göregenli, Nurgül Öztürk, Özge Tuğçe Güdül, Özge Kantaş, Özlem Çolak, Pınar Önen, Umut Şah, Zeynep Güney

Yayıma Hazırlayanlar:
Özge Güdül, Özlem Çolak, Pınar Önen, Umut Şah


*Kılavuzun olabildiğince çok meslektaşa ve öğrenciye ulaşabilmesi adına basılı formatı ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Kılavuzu edinmek için todap.der@gmail.com adresine isim, meslek, kurum ve adres bilgilerinizi göndermeniz yeterlidir.



[1] Geçtiğimiz yıldan itibaren LGBTİ kısaltmasının sonuna “+” ifadesi de eklenmeye başlamıştır. 2016 LGBTİ+ İstanbul Onur Haftası Komitesi, “+” ifadesinin eklenmesini, “hareketimizde aslında gökkuşağı paletinin tüm kombinasyonlarının var olduğunu ve dışarıdan bakarak kimseye kimlik tayin edilemeyeceği bilincinin toplumsallaştırılmasını amaçlıyoruz” şeklinde açıklamaktadır.