Sunuş • Sayı 11


Merhaba. Psikoloji ve Toplum’un on birinci sayısıyla karşınızdayız! Bu sayıda altı yazı yer alıyor. Bunlara kısaca değinelim.

*

Olga s. Hünler ve Yudit Namer, “Psikoterapi Odası. Kırılganlık ve Güç Arasında Psikoterapistin Etik Sorumluluğu” başlıklı yazılarında, psikoterapistin etik sorumluluğu üzerine oldukça önemli bir tartışma yürütüyorlar. Kendi deyişleriyle: “Psikoterapi disiplini, kırılganlık ve güç dinamiklerinin yol açtığı zarar verebilirlikle henüz tam olarak yüzleşmemiştir. Bu yüzleşmenin gerçekleşmesi için konuşulmayanı konuşmak, psikoterapiden hayatta kalanların örgütlülüğüne destek olmak ve meslek örgütlerini ‘aile’ kurumları olmaktan çıkarmak gerekmektedir.”

Mete Sefa Uysal, Le Bon’dan Bugüne Kitle Psikolojisine Tarihsel Bir Bakış” başlıklı yazısında, psikoloji alanında “kitle” olgusunun nasıl ele alındığına (daha doğrusu nasıl ihmal edilmiş olduğuna) dair oldukça geniş ve eleştirel bir panorama sunuyor bizlere. 

Şeyda Kara, “Bir Varoluş Biçimi Olarak Budalalık ve Proje-Öznenin Özgürlük Sorunsalı” başlıklı yazısında, günümüz “proje-özne”sinin içinde bulunduğu hâlden ve buna alternatif bir varoluş biçimi olarak “budalalık”tan söz ediyor.

İrem Temel, “Kamusal Alanın Oyuncu Aralığı: Kentsel Yaşamın Geçiş Nesneleri” başlıklı yazısında, kent, mekân ve ruhsallık üzerine odaklanıyor ve şu soruya yanıt arıyor: “(...) kent içerisinde yürünerek kat edilen sokaklar, tanımadığımız bir başkasının yanında oturarak dinlenebildiğimiz parklar, şenliklere ve direnişlere fiziksel olarak imkân sağlayan meydanlar, üzerlerindeki yazılamalarla duvarlar, önlerinde sandalyelerle kapı önleri, kent sakinlerinin ruhsal dünyalarına nasıl temas eder?”

Ali Rıza Tura’nın “Batı-Doğ, Sağ-Sol: Ortada Freud” başlıklı yazısında ise Freud ile Wilson ve Lenin’i bağlantılandıran bazı tarihsel olaylar anlatılıyor. Yazar, söz konusu olayları, gerek dönemin politik atmosferiyle gerekse Freud ve psikanaliz ile bağlantılandırarak oldukça ilginç bir değerlendirme yapıyor. 

Son olarak, Beril Acar, “Kevin Hakkında Konuşmalıyız” filmini değerlendirdiği yazısında “bir çocuğun nasıl sosyopat bir gence dönüşebildiğini, annelik kavramının toplum için ne demek olduğunu ve bu kavramın nasıl bir baskı ve suçlama unsuru olarak kullanılabileceğini” ortaya koyuyor. 

*

Bültenin bu sayısına katkıda bulunan tüm yazarlara teşekkür ediyoruz. Bültenin Mart ayında yayımlanacak olan on ikinci sayısına yazı göndermek için son tarih 15 Şubat 2021’dir. Bültende yayımlanmasını istediğiniz yazılarınızı psikolojivetoplum@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. Yazılarınızı göndermeden önce, yayın ilkelerimizi ve yazım kurallarını görmek için web sayfamızı incelemenizi tavsiye ederiz: www.psikolojivetoplum.todap.org

Bir sonraki sayıda görüşmek üzere…